Okulların kapanması ve yaz döneminin başlaması ile birlikte tatil planları yapılmaya başlandı. Uzak mesafelere gitmeyi planlayan kişiler için Direksiyon Eğitmeni Ersin Uysal, araç bakımı, uzun yolda araç kullanımı gibi birçok konuda sürücülere uyarılarda bulunarak, önemli tavsiyeler verdi.

Her yıl özellikle yaz aylarında yaşanan binlerce trafik kazasında, birçok yaralanma ve ölüm meydana geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, 2016 yılında Türkiye karayolları ağında yaşanan ölümlü ve yaralanmalı toplam 1 milyon 182 bin 491 adet trafik kazası meydana geldi. Yaşanan bu trafik kazalarının yaklaşık yüzde 50'lik diliminde ise kazaya karışan araçlar içinde otomobiller bulunuyor. Yine meydana gelen kazaların büyük bir kısmı sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Özellikle kazaların azalması ve uzun yolda araç sürme konusunda Direksiyon Eğitmeni Ersin Uysal, uyarılarda bulunarak, önemli tavsiyeler verdi.

"Yolda bir sıkıntı çıkıp karşılamaktansa, yola çıkmadan bu kontrollerin yapılması daha iyi ve hesaplı olur"

Direksiyon Eğitmeni Uysal, yola çıkılmadan önce araç bakım ve kontrollerinin yapılmasına dikkat çekerek, "Öncelikle yapılacak kontroller, yolda yaşanabilecek problemlerden daha ucuz. Yani karşılamak daha ucuz. Yolda bir sıkıntı çıkıp karşılamaktansa, yola çıkmadan bu kontrollerin yapılması daha iyi ve hesaplı olur. Bunlar, motor, far, cam suyu, lastik havaları, yedek lastik kontrolü, tam muhteviyatlı bir trafik seti olması gerekiyor. Allah korusun yolda herhangi bir şey olduğunda, kullanma ihtiyacı hasıl olduğunda eksik bir şey olmasın. Yine yola çıkmadan hem kendimizin hem de aracımızın yasal evraklarının kontrol edilmesi gerekiyor yolda sıkıntıya düşmemek açısından" şeklinde konuştu.

"Kesinlikle yolculuğa çıkmadan önce yeterli uykunun olmaması lazım"

Uysal, uzun yolda uykunun önemine değinerek, "Araç kontrolünü yaptıktan sonra yeterli uykumuzun olması gerekiyor. Kesinlikle, yolculuğa çıkmadan önce yeterli uykunun olmaması lazım. Uykusuzluk bildiğim kadarıyla alkolün belirli bir promiline eş değer. Rahat kıyafet giymemiz lazım, mevsim şartlarına uygun olarak. Çocuk varsa arabada, onlar için uygun ekipmanlar arabada hazırlayacağız. Arka koltukta bebek koltuğu ve çocuklar için yükselticiler var. Yükselticiler, emniyet kemerinin çocuğa vereceği zararı engellemek açısından önemlidir. Yine uzun yola çıkmadan önce yediklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Gaz yapıcı, mide yakıcı bu tarz bünyemize sıkıntı verecek şeyleri yememeliyiz" ifadelerini kullandı.

"Uzun yola giden sürücüler kesinlikle terlik kullanmamalı"

Uysal, yola çıkıldıktan sonra sürücülerin sık mola vermeye özen göstermelerini ve aracı kesinlikle terlikle kullanmamaları konusunda uyararak, "Yola çıktıktan son öncelikle sık mola vermeye dikkat edilmesi lazım. Mümkün olduğu kadar gündüz yolculuğu yapılmalı ve yapılan yolculuk esnasında mümkün olduğu kadar 100-200 kilometrede bir mola verilmelidir. Bu molalarda da yemek, telefon ve sigara ihtiyacını giderebilirler. Seyir halindeyken bunların arabanın içinde giderilmesi uygun olmadığını düşünüyoruz. Araç kullanırken rahatlatıcı müzik dinlenebilir. Biz klasik ve smooth jazz gibi müzik türlerini, orta ses düzeyinde dinlemeyi öneriyoruz. Bu müzikler yorucu olmaz. Uzun yola giden sürücüler kesinlikle terlik kullanmamalı. Bununla ilgili yaşanan kazalar da var. Terlik, özellikle çorapsız kullanıldığı zaman ayak terliyor. Terlik terden dolayı ıslandığında meydana gelebilecek ani durumlarda ayak frenden kayabilir. Bu kayma sonucu gaz pedalına dokunulabilir ve bu daha da büyük sıkıntılar meydana getirebilir. Terlik yerine rahat spor ayakkabıları tercih edilmelidir. Ayrıca spor ayakkabıları reflektörlü hava da alıyor" diye belirtti.

"Gri renkli arabalar görünürlük konusunda biraz daha dezavantajlı durumda"

Direksiyon Eğitmeni Uysal, uzun yolda görmek ve görünmenin önemli olduğunu belirterek, "Kontrol edilebilecek hızda aracı kullanmayı öneriyoruz. Bu ne demek, sürücünün yaşıyla, kabiliyetiyle ilgili aynı zamanda aracın özellikleriyle ilgilidir. Takip mesafesini ve görüş açısını yine çok önemsiyoruz. Bizim sloganımız "Gör, görün, kazayı önle!" yani hem göreceksin hem de görünür olacaksın. Bu konuda aslında arabanın rengi de önemli. Gri renkli arabalar, görünürlük konusunda biraz daha dezavantajlı durumda. Çünkü dikiz aynasından baktığınızda yol ile beraber aynı renk olarak göründüğünden bazen gözden kaçabilir. Kısacası görecek, görünecek. Görünmekten kasıt, arabanın rengi ve farlar açık olacak. Yeni model araçlarda gündüz farları var ama yeterli değil. Bu şekilde dikkat edilerek kazayı önlenebilir" ifadelerini kullandı.

"Açık camla seyahat etmeyi çok fazla önermiyoruz"

Ersin Uysal, sürücüleri seyir halindeyken açık camla yolculuk yapamamaları konusunda da uyararak, "Seyir halinde rahatsız etmeyecek bir güneş gözlüğü öneriyoruz. Mümkünse polarize camlı ve kafa yapısına uygun güneş gözlüğü olmasını söylüyoruz. Çünkü kafa yapısına uygun olmayan gözlükler, yanlardan baskı yapacağından baş ağrısına neden olabileceği gibi uygun cam olmadığı takdirde de göz ağrısına sebep olabilir. Yine açık camla seyahat etmeyi çok fazla önermiyoruz. Bu sıkıntılı olur. Aracın kliması yoksa sürücü mecbur öyle gidecek ama en azından bir kısmı açık bırakılabilir. Çünkü cam açık olduğu zaman uçuşan börtü böcek içeri girebilir ya da diğer araçların attığı nesneler sürücüye veya sürücünün yanındakilere zarar verebilir" diye konuştu.

"Hayat bu kadar ucuz değil"

Öte yandan Uysal, bazı araç sürücülerinin hala kemer takma alışkanlığının olmadığını belirterek, "Yeni model araçlarda emniyet kemeri takılmadığı halde bazı şoförler, kemeri arkalarından geçirerek takıp, sesi kesiyor. Bu davranış onların hayatlarına mal olabilir. Yani bu çarpışma testlerinde de emniyet kemerinin önemi gösteriliyor. Kemer takma bir alışkanlık haline getirilmeli. Araca binildiğinde, el direk emniyet kemerine gitmeli ve takılmalıdır. Yani bu kemer konusu artık tartışılmamalı ve insanlar kemerden kaçmamalı. Sürücünün sırtından geçirip kemeri takıp kullanması filan yani hayat bu kadar ucuz değil" dedi.

İHA