Yasin Börü Ve Arkadaşları Kızıltepe’de Anıldı
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) İlçe Gençlik Kolları tarafından Kerbela ve 6-8 Ekim olaylarında öldürülen Yasin Börü ile...
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) İlçe Gençlik Kolları tarafından Kerbela ve 6-8 Ekim olaylarında öldürülen Yasin Börü ile arkadaşları için program düzenlendi.
HÜDA-PAR Kızıltepe Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Kerbela çölünde 72 yareniyle birlikte şehit edilen Hz. Hüseyin ile 6-8 Ekim 2014 tarihinde Kurban Bayramı'nda HDP Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş'ın çağrısıyla sokağa dökülenler tarafından kurban eti dağıttıkları esnada öldürülen Yasin Börü ve arkadaşları için program düzenlendi. Programa HÜDA-PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç, Mardin İl Başkanı Şeyhmus Akman, İlçe Başkanı Burhan Aydın, STK başkanları ile ilçe halkı katıldı. TV programcısı ve araştırmacı yazar Yunus Emiroğlu, etkinlikte bir konuşma yaptı. Emiroğlu, "Bugün keder ve acı günümüz. Bugün Aşura, bugün Kerbela, bugün Yasin'in, Hüseyin'in, Riyad'ın, Cumali'nin, Turan'ın, Riyad'ın ve Hasan'ın Hakk'a kurban olduğu gün. Bugün keder günü, bizim şehadet aşkımız ve arzumuz Kerbela ile başlamadı. Bu sevda insanlık tarihi kadar eskidir. Şehadet demek Hakk'ın tarafı olmak demektir. Zaten önümüzde iki seçenek var. Ya aydınlığın erleri olacağız ya da karanlığın askerleri olacağız, biz aydınlığın erleri olmayı tercih edenlerdeniz. Hz. Adem ile başlayan insanlık serüveni içerisinde her dönemde bir Kerbela, bir Hüseyin ve bir Zeynep vardır ve hep böyle olmuştur. Çünkü hakkın batılla mücadelesi aslında bir imtihanın da zeminidir. Eğer mücadele olmasa imtihan neyimize lazımdı? Yezid, Hz. Hüseyin'in kendisine biat etmesini istedi. Hz. Hüseyin ise "zillet bizden uzaktır asla sana tabi olmayacağım" dedi. Hz. Hüseyin, Yezid'e biat etseydi ve halifedir deseydi kimse Yezid'lerin karşısında duramazdı ve kimse itiraz edemezdi. Eğer Hz. Hüseyin Yezid'in karşısında durmamış olsaydı inanın belki bugün İslam toplumu çok daha fazla feci bir şekilde olacaktı. Kerbela öyle normal bir hadise değildi" dedi.
"6-8 Ekim vahşeti bir sayfanın kapanıp bir sayfanın açıldığı yeni bir milattır"
6-8 Ekim vahşetinin hak ile batılı birbirinden ayırdığını söyleyen Emiroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarih 2014 Ekim, kurban günleri, bir hazırlık var. Karanlığın askerleri planlar, tuzaklar kurmuş, yollara mayınlar döşemiş, silah depoları doldurulmuş, şehir ablukaya alınmış. Bir tarafta karanlığın askerleri, bir tarafta aydınlığın erleri ellerinde kurban etleriyle kapı kapı dolaşırken 16 yaşındaki nazik, civan, yiğit kardeşler ve 6-8 Ekim bir sayfanın kapandığı, bir sayfanın açıldığı yeni bir milattır. 6-8 Ekim vahşeti hak ile batılı karanlık ile aydınlığı fecri sadık gibi ortadan ikiye ayırdı. Bizim umudumuz yeşerdi, şehadet aşkımız filizlendi. Çünkü kervan yola düzüldü. Acı keder ama sonu, akıbeti ve cennet. Biz rehberlerimizden şunu öğrendik, biz koyun değiliz, kurda boyun eğmeyiz. Biz Allah'ın izniyle aydınlığın erleri olmak istiyoruz" diye konuştu.
"Şehitler kervanı tekrar yola dizildi"
6-8 Ekim olaylarında ortaya konulan iradenin hem bölgedeki PKK ve piyonları hem küresel emperyalist şeytani güçlere bir mesaj olduğunu belirten Emiroğlu, asla boyun eğmeyeceklerini söyledi. Emiroğlu, "Hakk'ın taraftarı olmak büyük bir erdemdir, gururlanalım ama kibirlenmeyelim. Allah'u Teala bu şehitlerin şehadetlerinin mükafatını, bereketini bu coğrafyadan eksik etmesin. 6-8 Ekim'e dair çok şey söylendi, dile getirildi ama bizim için en büyük kazanç, kervanın yeniden yola dizilmesidir. Bir başka husus 6-8 Ekim olaylarında ortaya konulan irade, yani zillete boyun eğmeme kararlığı hem bu bölgedeki PKK ve onların piyonlarını hem küresel emperyalist şeytani güçlerin hepsine bir mesaj olmuştur. Biz asla size boyun eğmeyeceğiz, bedeli Yasin'in paramparça olsa bile elhamdülillah dimdik durduk" şeklinde konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.