Yaşlı Kadın Polisin Ne Sahtesine, Ne Gerçeğine İnandı
Adana'da kendilerini polis olarak tanıtıp dolandırıcılık yapmak isteyen zanlılara inanmayan yaşlı kadın, eve gelen gerçek sivil polislere de inanmadı.
Adana'da kendilerini polis olarak tanıtıp dolandırıcılık yapmak isteyen zanlılara inanmayan yaşlı kadın, eve gelen gerçek sivil polislere de inanmadı.
Edinilen bilgiye göre olay, Seyhan ilçesine bağlı Döşeme Mahallesi'nde meydana geldi. Engelli kızı ile birlikte yaşayan 73 yaşındaki Perihan Tuştaş'ın telefonu çaldı. Tuştaş telefonunu açtığında karşıdaki şahıs polis olduğunu söyleyip, "Dün gece kuyumcu soyuldu sizin kimliğiniz de burada bulundu. Bu nedenle soygunda birinci derecede zanlı sizsiniz. Evinizdeki altın ve paraları bir arkadaş gönderip aldıracağım. Onları torbaya koyup arkadaşa verin parmak izi çalışması yapacağız. Aksi takdirde kimliğiniz orada bulunduğu için birinci şüpheli sizsiniz cezaevine girersiniz" diyerek dolandırmaya çalıştı. Ancak yaşlı kadın inanmayarak sahte polislere parayı vermeyip kızına da gerçek polisleri aratarak evine gelmesini sağladı. Ancak yaşlı kadın evine gelen polisler sivil olunca onlara da inanmayarak bir süre kapıyı açmadı. Sivil polisler kimliğini göstermesine rağmen yaşlı kadın inanmayınca sivil polis resmi ekipleri çağırarak kendilerinin polis olduğunu kanıtladı.
"'Eline kelepçe takarız" diye tehdit ettiler"
Resmi ekiplerin gelmesiyle polisleri içeri alan Tuştaş yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Telefonum çaldı açtığımda karşıdaki kişi polis olduğunu söyleyerek, "kuyumcu soyulmuş doları, altını, parası silahlı çalınmış sizde silah var mı" dedi ben de "hayır" dedim. "Ekip gelecek evinizi kontrol edecek yastıklarınızın içine kadar bakacak eğer bir şey bulunursa her şeyi alacak" dedi. Bana devamlı "dolar, altın var mı" diye soruyor ben de "hayır, sadece ev kiram var ve kızımın malulen maaşını çektik" dedim. "Telefonu bırak say parayı ve bir torbaya koy 1 saat içerisinde geri sana teslim edilecek" dedi. Evdeki parayı, altını sordu "bize vereceksin" dedi. Ben de "ancak bir polis eşliğinde kabul ederim" dedim. Bağırmaya başladı "olmaz, şimdi arkadaşımız gelecek sizin kapınızı çalacak" dedi. Ben hemen kızıma kapıyı kilitlemesini işaret ettim. Bu arada benim kendisinin polis olduğuna inanmam için benim kimlik bilgilerimi söyledi doğru şu isimde oğlun şu isimde kızın var dediler hepsini biliyorlardı. Daha sonra bana dedi ki "kimseye haber verme, evine kimse gelecek mi, paraları torbaya doldur" dedi ben şüphelenip kızıma polisi aramasını işaret ettim. Kızım polisi aradı ve evin adresini verdi. "Kapıya sivil biri gelecek ona paraları ver" dedi ben "hayır yakınımda emniyet var bir polis çağıracağım ben de gelmek şartıyla olur" dedim. Bana diyor ki "sen komşulara rezil olursun." Ben de "rezil olacak bir şey yok alnım açık" dedim. Bu sefer de "kelepçe vururlar sana" dedi, "vursunlar" dedim. "Şimdi kapına biri gelecek o parayı ona teslim et bana teşekkür edeceksin" dedi. "Hayır" dedim telefonu kapattı. Kapının dışına baktık biri var telefonla konuşuyor benimle telefonu kapatınca onunla konuşuyormuş. Böylece engelli kızımın ve benim emekli maaşımı kurtardım."
Tuştaş, çok korktuğunu ağlayarak anlatıp, "Gerçek polisler geldi eve ama ben inanmadım kimlik sordum gösterdiler, ayrıca resmi ekipler geldi ancak inandım. Ben Bağ-Kur'dan emekliyim eşim hayatta olsa korkmazdım bu kadar. Daha önce başıma böyle bir şey gelmedi çok korktum" dedi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.