Yaz Gribine Dikkat
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yaz aylarında yaşanan grip sınıflamasına girmese de genel itibariyle "soğuk algınlığı"...
Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yaz aylarında yaşanan grip sınıflamasına girmese de genel itibariyle "soğuk algınlığı" denilebilen üst solunum yolu enfeksiyonları ile ilgili uyarıda bulundu.
Yaz aylarında grip sınıflamasına girmese de, genel itibariyle "soğuk algınlığı" denilebilen üst solunum yolu enfeksiyonları, yaşanabilir. Sıcak yaz ayları, grip salgınlarının cirit attığı kış aylarından daha güvenli görünse de, vücudun çevre sıcaklığıyla alışveriş dengesini kurmakta zorlanabileceğini akılda tutmak gerekir. Yaz aylarında sıklıkla, soğutma sistemleri ve havuzlardan bulaşan yaz dönemi hastalıklarıyla karşılaşılıyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yaz aylarında da görülen "üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunma yolları" hakkında açıklama yaptı.
"Yazın, bol su tüketin"
Yaz aylarında bol su tüketilmesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Ulusoy, "İnsan vücudu, her aktivitesiyle ısı üretir. Açığa çıkan bu ısıyı, çeşitli şekillerde uzaklaştırırız ve sabit tutmaya çalışırız. Bu mekanizmaların temel malzemesi sudur. Yazın, kış aylarına göre, su kaybımız daha fazladır. Vücudumuzdaki ısı düzenlenmesi için bir gün içindeki su tüketiminin 2 litrenin altına inmemesi gerekiyor. Su tüketiminin 2,5 litrenin üzerine çıkılması da faydasızdır ve hatta zararlı olabilir" dedi.
"Klimalar, yaz gribine sebep oluyor"
Yaz gribinin, klimalardan bulaştığını ifade eden Ulusoy, "Klimalar, ortamın sıcaklığını azaltırken, nemini de beraberinde azaltıyor. Bu nedenle, ortamı nemlendirici önlemler alınmalıdır. Klimalar ilk çalıştırıldığında bir süre pencereler açılmalıdır ki, böylece ilk üflemeyle havalandırmada bulunan mikroorganizmaların tümünün odaya yayılması azalsın. Yazın yapılan en büyük hatalardan birisi de; çok sıcak ortamlardan, hızlı bir şekilde çok soğuk ortamlara girilmesidir. Ani sıcak ve soğuk hava dalgaları, kalp krizi riskini artırabilir, ayrıca değişik hava akımları migren krizine neden olabilir. Ani sıcaklık değişimi nedeniyle grip, farenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir" diye konuştu.
"Lejyoner hastalığı, hayati tehlikeye bile neden olabilir"
Lejyoner hastalığının tehlikeli olduğunun altını çizen Ulusoy, "Lejyoner hastalığı klimalar, soğutma sistemleri ve havuzlardan bulaşıyor ve tehlikeli olabiliyor. Bu hastalığı yapan mikroorganizma, bakımı iyi yapılmayan klimalar, soğutma havalandırma sistemleri, havuzlar ve suyun göllendiği akarsularda çoğalma imkanı buluyor. Önlenmesi için havuzların bakım, ilaçlama, havalandırma ve zemin temizliği işlemleri ile su değişiminin, zamanında ve özenle yapılması gerekir. Bu hastalık; ateş, halsizlik, kas ağrıları ile başlar ve daha sonraki süreçte de öksürük, balgam çıkarma, derin nefes alma gibi ciddi tablolara sebebiyet verebilir. Grip ile benzer belirtiler gösterse de, hastalığı yapan bir virüs değil, "Legionella pneumophila" adlı bir bakteridir. İnsandan insana bulaşmaz. Lejyoner hastalığı, zamanında tedavi edilmezse hayati tehlikeye bile neden olabilir" şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yaz sıcaklarında, genel sağlıkla ilgili önerilerini şöyle sıraladı;
Sık aralıklar ile günde 2 litre su tüketin. Deniz ya da havuza girdiğiniz günlerde, daha fazla su için.
Deniz veya havuz sonrası, ya da yoğun terleme sonrası, duş alarak vücudumuzu temiz ve kuru tutun. Saçlarınızı ve kulak kanalınızı mutlaka kurulayın, nemli kalmasın.
Terli kıyafetleri sıklıkla değiştirin. Islak deniz kıyafetleriyle kalmayın.
Cildin havalanmasını sağlayacak, hafif kumaşlardan yapılmış kıyafetleri tercih edin.
Islak veya terli iken, klima veya rüzgara maruz kalmayın.
Soğuk gıda ve içecekleri hızlı tüketmeyin.
Sindirimi zor, ağır yemeklerden kaçının. Meyve ve sebze gibi su içeriği yüksek besinlerin tüketimine ağırlık verin.
Yazın, ağır sporlar yapmayın. Ancak, dolaşım sisteminin zindeliği için de hareketsiz kalmayın.
Klimayı, sık sık açıp kapamayın. İdeal serinlik derecesine göre ayarını yapın ve çok değiştirmeyin. Bakımlarını düzenli olarak, yılda iki kez yaptırın ve filtrelerini zamanında yenileyin. Klimaların, gündüzleri 19-20, geceleri ise 22 - 23 derece bir sıcaklığa ayarlanmaları idealdir.
Üfleme ayarı en yavaşta, yönü odanın tavanına doğru olmalıdır ve asla direk olarak sizin üzerinize doğru olmamalıdır. Eğer gece üşümeyle uyanırsanız, klimayı kapatmak yerine, ısısını 2-3 derece yükseltin.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.