Yılan Isırıklarında Tehlike Çanları

Yılan Isırıklarında Tehlike Çanları

Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında ısınan hava ile birlikte yılan ısırıkları vakalarının sık görülmeye başlandığını ifade eden İç Hastalıkları Yüksek Hem. Emir Avşar , yılanların tabiatın dengesinde büyük rolü olduğunu fakat zehirli olanları tarafından ı

Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında ısınan hava ile birlikte yılan ısırıkları vakalarının sık görülmeye başlandığını ifade eden İç Hastalıkları Yüksek Hem. Emir Avşar , yılanların tabiatın dengesinde büyük rolü olduğunu fakat zehirli olanları tarafından ısırıldığında ölümcül tablolar oluşturabildiğini ifade etti.

Yılan ısırıkları ile ilgili olarak halk arasında birtakım yanlış bilgilerin yerleştiğine değinen Avşar , “Halk arasında yaygın olan ‘kısa bir süre önce avını zehirleyip avlanmış ya da zehrinin bir bölümünü boşaltmış olan yılanın sokması daha az tehlikelidir’ düşüncesi tamamıyla yanlıştır. Çünkü yılan hiçbir zaman tüm zehrini tek seferde kullanmaz. Kısa süre önce başka bir canlıyı ısırarak zehirlemiş olsa dahi hâlâ başka bir canlıyı öldürebilecek kadar zehri vardır. Bazı kaynaklar (çoğunlukla eski olanlar) maalesef turnike yapılmasını öneriyor ; fakat turnike yapılması sakıncalıdır. Yılan zehri dolaşımı ciddi şekilde etkiler , uzvu şişirir. Uzuv şiştiği zaman damarsal yapılar da baskı altında kalır. Eğer bir de bu durumda turnike uygulanırsa dolaşım iyice bozulur ve kangren tablosu meydana gelir. Isırık bölgesinin kesi atılarak kanatılması da bilinen en yanlış uygulamalardandır. Bu durumda enfeksiyon oluşmasına ve mevcut yaranın büyümesine neden olursunuz. Bir diğer yanlış uygulama ise ısırık yerinin ağız yolu ile emilmesi. Bu sayede zehrin geri çekildiği ve kana karışmasının engellediği düşüncesi , uygulayıcı kişinin hayatını tehlikeye sokan bir durumdur. Uygulayıcının ağız içi yarasının bulunması halinde zehrin uygulayıcıya bulaşması olası bir durumdur. Bilinç bulanıklığı yaşanması durumunda uyumasını engellemek için kahve türü içeceklerin içirilmesi de yanlış uygulamalar arasındadır. Çünkü kafein içerikli ürünler dolaşımı hızlandırır ve bu durumda zehrin yayılımı daha hızlı bir şekilde gerçekleşir. Yılan ısırığı sonrası paniğe kapılmak ve koşuşturmak tehlikelidir , olabildiğince sakin kalmak ve ısırılan uzvu sabitleyip çok hareket ettirmemek gerekir ; çünkü her türlü kas hareketi kan dolaşımını , bu nedenle de zehrin yayılımını hızlandırır.” ifadelerine yer verdi.

ZEHİRLİ YILANLARI ZEHİRSİZ OLANLARDAN AYIRT EDEBİLİRSİNİZ

Zehirli yılanları zehirsiz olanlardan ayırt edebilmenin mümkün olduğunu belirten Yüksek Hem. Avşar , “Zehirli yılanlarda fanj ismini verdiğimiz üst çenede tutunmuş hâlde bulunan bir çift uzun diş bulunur. Bunlar , içlerinden zehir akıttıkları “zehir dişleri”dir. Zehirsiz olan yılanlarda ise bu zehir dişleri bulunmaz. Isırılma durumunda ise deride bıraktığı izden yola çıkarak , yılanın zehirli olup olmadığı tespit edilebilir. Eğer yarım ay şeklinde diş izleri mevcut ise zehirsizdir ; fakat deride bu yarım ay şeklinin önünde belirgin 2 nokta şeklinde diş izi mevcut ise bu zehirli yılan ısırığının göstergesidir. Bu 2 nokta arasındaki mesafe ne kadar geniş ise yılan o kadar büyüktür. Zehirli yılanların gözbebeği elips biçiminde iken zehirsiz olanların gözleri ovaldir. Ayırt etmede yardımcı olan bir diğer özellikleri ise desenleridir. Zehirliler genelde daha desenli ve renkli , zehirsiz olanlar da daha sade desene sahiptirler. Yılanların kuyruk yapıları da bize zehirli olup olmadığı konusunda bilgi verebilir. Zehirli olanların kuyruğu genellikle küt bir biçimde sonlanırken , zehirsizlerin kuyruğu incelerek sonlanır. Eğer kuyruklarında çıngırak organı var ise o yılan kesinlikle zehirlidir ! Bir diğer ayırt edici özellik ise baş-boyun yapılarıdır. Zehirli yılanların baş yapıları üçgene benzer ve boyunları belirgindir , bu nedenle armut tipi bir baş görünümleri vardır. Zehirsiz olanlarda ise baş daha oval yapıda olup , boyunları belirsizdir.” şeklinde konuştu.

ÖLÜMCÜL SONUÇLAR DOĞURABİLİYOR

Dünya`da 14 yılan familyasından sadece 5 yılan familyasının zehirli olduğunu ve çeşitli semptomlar oluşturduğunu belirten Avşar , “Isırılma yerinde kanama , şişlik , kızarıklık , ağrı , uyuşukluk ve his kaybı gelişebilir. Bunlar lokal belirtilerdir ; fakat sistemik belirtiler de gelişebilmektedir. Sistemik belirtiler ise baş dönmesi , hipotansiyon , bulantı-kusma ve karın ağrısı , ateş , terleme , kalp hızında artış , kas krampları , göz bebeklerinde daralma , bilinç kaybı , nefes almakta güçlük ve böbrek fonksiyonlarında bozulma olarak semptom gösterebilir. Isıran zehirli yılanın türüne bağlı olarak değişiklik göstermekle beraber genelde tedavi edilmeyen olgularda 6-48 saat içinde ölüm gerçekleşir.” ifadelerine yer verdi.

DOĞRU MÜDAHALE HAYAT KURTARICI

İlk olarak solunum yolunun açıklığının kontrol edilmesi gerektiğini belirten Avşar , sözlerine şu şekilde devam etti : “Kişinin sakinleşmesini ve hareketsiz kalmasını sağlayın , bu sayede zehrin yayılım hızını azaltmış olacaksınız. Isırık bölgesini bol su ile yıkayın ve o bölgeye yakın lokalizasyonda bir takı mevcut ise mutlaka çıkartın ; çünkü ödemle beraber takının da baskısı ile dolaşım iyice bozulacaktır. Isırılan bölgeye soğuk uygulama yapılabilir. Eğer boyun bölgesinden ısırılma söz konusu ise kişiye buz emdirme ya da soğuk su içirme işlemleri sağlanmalıdır , bu sayede zehrin emilmesi ve ödem oluşması azaltılmış olur. Bu işlemlerle beraber en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir.”

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.