Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız:

Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız:

Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, okula başlayan 4-7 yaş arası çocukların yüzde 2'sinde görülen ayrılma...

Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, okula başlayan 4-7 yaş arası çocukların yüzde 2'sinde görülen ayrılma anksiyetesinin en az 1 ay boyunca devam ettiğini söyledi.

Okula başlayacak çocuklarda ortaya çıkan ayrılma anksiyetesi bozukluğuyla ilgili bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, sorunun genelde çocuklarına aşırı düşkün ve onlara güven aşılayamayan ailelerde görüldüğünü söyledi. Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çocuğa güven aşılanmazsa gelişim sağlıklı olmaz"

"Ebeveynlerin tutum ve davranışları ile sosyal çevre, çocukların karakterlerinin oluşmasında etkilidir. Çocuğuna aşırı düşkün, ona sorumluluk vermeyen, onu sınırlayan ve sürekli uyaran, çocuğuna güven aşılamayan ya da psikolojik sorunları olan anne-babalar, çocuklarının gelişim aşamasını sağlıklı bir şekilde atlatamamaktadır. Bu tip ailelerin çocukları, yaşamları boyunca psikolojik sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu sorunların en önemlilerinden biri ayrılma anksiyetesi bozukluğudur. Okula ilk kez başlayacak çocuklarda ortaya çıkan bu sorun beklenenden daha fazla yenilenen kaygıya neden olmaktadır. Çocuk, bağlandığı kişiyi kaybedeceğini ya da başına kötü bir şeyler geleceğini düşünerek aşırı derecede kaygılanır. Bu tür çocukların kaygı nedeniyle okul ya da başka bir yere annesiz gitmek istemediği görülmektedir."

"Aşırı korumacı davranış çocuğu olumsuz etkiler"

Aşırı korumacılığın çocuğun davranışlarını olumsuz yönde etkileyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, söz konusu korumacılığın daha çok, gün içinde çocuklarından uzak durmak zorunda kaldığı için suçluluk duygusuna kapılan çalışan annelerde geliştiğini ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, "Aşırı korumacı ve bağımlı annelerin çocukları da anneye karşı anormal derecede bağımlı olmaktadır. Genetik, çevresel ve sosyal faktörler nedeniyle annede ortaya çıkan kaygıya bağlı psikolojik sorunların çocukta da çıkma ihtimali yükselmektedir. Ayrılma anksiyetesi bozukluğu olan çocukların annelerinde kaygı ve depresif bozukluklar sıkça görülebilmektedir. Sonuç olarak ilk temel ilişki olan anne ve çocuk arasındaki ilişkide ortaya çıkan yetersizlik ve aksamalar bağlanmayı olumsuz yönde etkileyebilmektedir" dedi.

"Bastırılan kaygı ileriki yaşamda sorun olur"

Ayrılma anksiyetesi bozukluğu nedeniyle okula gitmek istemeyen çocukların tedavisi için mutlaka uzmana başvurulması gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Şaban Karayağız, "Tamamen düzeltilemeyen ve bastırılan kaygı çocukların ileriki hayatlarında farklı psikolojik sorunlara neden olmaktadır. Yetişkinlerin psikolojik sorunlarının oluşmasında çocukluk ve ergenlik dönemindeki travmatik olayların etkisinin bulunduğu artık kabul edilir bir gerçek haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.