Eski dönemlerde toprak küplerde ve deri mataralarda muhafaza edilen zeytinyağı, uygun şartlarda korunmadığı zaman koku, nefaset ve özelliğini kaybediyor. Satın alınan zeytinyağının ışıktan, sıcaktan, havayla temastan ve yaşlanmadan korunarak tüketilmesi gerekiyor.

Zeytinyağının kendine has tat, koku, renk ve aromasını değiştirebilecek ışık, sıcak, hava ve yaşlanma etkilerinden korunması gerekiyor. Güçlü gün ışığı zeytinyağının tadının acılaşmasına sebep oluyor. Zeytinyağının mümkün ise renkli cam şişelerde veya ışık almayan yerlerde saklanması tavsiye ediliyor. Zeytinyağının sıcak kadar aşırı soğuk da düşmanı olarak gösteriliyor. Uzmanlar zeytinyağının kesinlikle buzdolabında saklanmaması gerektiğinin altını çiziyor. Buzdolabında saklanan zeytinyağının acılaşma yapabileceği vurgulanıyor. Buzdolabına giren zeytinyağı, kimyasal bileşimindeki gliseridler sebebiyle 5-6 C'de katılaşırken, berrak rengini kaybediyor. Normal oda sıcaklığına dönen zeytinyağı tekrar eski görünümüne geri dönüyor.

Zeytinyağı havayla temas ettiğinde oksidasyona uğruyor. Bunun için kullanılan yapılan kap veya şişenin içinde olabildiğince az hava bırakılmasına özen gösterilmesi gerekiyor.

Zeytinyağı zamanla yaşlanıyor. Zeytinyağının kendine has renk, koku ve tadını aynen koruyabilme süresi ortalama 1,5 sene. Zeytinyağı bekledikçe bozulmasa da, aromasını yavaş yavaş yitirerek, giderek rengi açılıyor.

Zeytinyağı üreticisi Zafer Soykara, "Aldığımız zeytinyağının bakanlıktan onaylı olup olmamasına ve miadının dolup dolmadığına dikkat etmemiz lazım. Bilinmiş markaları, bilinen yerlerde almamız gerekli. Yağın hava almaması ve sıcaklığın 18 dereceyi geçmemesi lazım. Buzdolabı zeytinyağının nefasetini bozabilir. Bunlara dikkat ettiğimiz müddetçe rayihası ve tabiîliği bozulmaz" dedi.

İHA