6 Ekim Yönetmeliği İçin Hekimler Tek Yürek !
Kamuoyunda Medipol Yönetmeliği olarak anılan; hekimlerin en temel hakkı olan serbest çalışma kısıtlılığı getiren ve hastaların özgürce hekimini seçme hakkını da ortadan kaldıran 6 Ekim ve 7 Ocak tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliğine...
Kamuoyunda Medipol Yönetmeliği olarak anılan; hekimlerin en temel hakkı olan serbest çalışma kısıtlılığı getiren ve hastaların özgürce hekimini seçme hakkını da ortadan kaldıran 6 Ekim ve 7 Ocak tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliğine karşı hekimler bu kez de Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleşti.
İstanbul Tabip Odası eylem hakkında şu açıklamayı yaptı, “İstanbul Tabip Odası (İTO) ev sahipliğinde Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nun da (TTB-UDEK) çağrısıyla 8 Ocak Pazar günü saat 12.00’de Kadıköy İskele Meydanı’nda, beyaz önlükleri ve siyah atkılarıyla Büyük Hekim Buluşması gerçekleşti.
“Tüm hekimlerin mesleki bağımsızlığını, serbest meslek hakkımızı, hastalarımızın hekim seçme özgürlüğünü, tıp öğrencilerinin ve tıp mesleğini seçecek olan gelecek nesillerin mesleki bağımsızlığına sahip çıkmak ve sesimizi duymayanlara/ duymak istemeyenlere her şeye rağmen burada ve bu topraklarda hekimlik yapmaya devam edeceğimizi bir kez daha bildirmek için BEYAZ ÖNLÜKLERİMİZLE VE SİYAH ATKILARIMIZLA buradayız” diyen hekimler, Bakan Fahrettin Koca’yı da protesto etti. Eyleme Türk Tabipleri Birliği, farklı illerden tabip odaları temsilcileri ve 68 ayrı Uzmanlık Derneği’nden hekimler ve asistan hekimler katıldı.
Eylemin açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu üyesi Dr. Cegerğun Polat “6 Ekim Yönetmeliği ile serbest meslek hakkımıza yapılan saldırı dün yayınlanan 7 Ocak Yönetmeliği ile devam etmektedir ve sorunlarımız çözülmemiştir. Mesleki bağımsızlığımızdan ve serbest meslek hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, eylemlerimize devam edeceğiz.” dedi.
Ortak basın açıklamasını İTO Özel Hekimlik Komisyonu’ndan Dr. Güray Kılıç okudu.
Kılıç’ın ardından söz alan TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten de değişikliklerin sorunu çözmediğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Koca gibi bir Sağlık Bakanı dünyada yoktur.
Çünkü Bakan özel hastane zinciri sahibi olup aynı zamanda sağlık bakanı ve aynı zamanda Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulunda olan dünyada ki tek örnektir. Bir taraftan özel hastane patronu olup özel hastanelerin kar etmesi için çalışırken bir taraftan kamu hizmeti veren hastaneleri kamu-özel ortaklığı altında özele dönüştürmeye çalışmaktadır. Bir taraftan kendi özel hastanesinde bir hasta aynı gün ve en az yarım saat muayene olurken diğer taraftan bakanlığa bağlı hastanelerde hasta vatandaş aylar sonraya 5 dakika muayene olmak için zor randevu almaktadır. Bir taraftan kamudan ayrılan 13 bin hekime 6-7 bin kadro açmakla övünürken diğer taraftan özel hastaneler ve tıp merkezleri arasında hekim kadrolarını milyonlarca liraya satışa koyan bir borsa oluşturmuştur. Bir taraftan kamuda bile hastalar istediği hekimi seçme hakkına sahiptir derken, diğer taraftan hastaların özel muayenesi olan hekime muayene olmasının önünü kesmek için her şeyi yapmıştır. Bir taraftan kamuyu çökertmek için kamu-özel ortaklığı ve özel hastanelere tüm kapıları açarken, diğer taraftan yüzyıllardan beri devam eden hekimlerin serbest meslek hakkını gasp ederek, hekimlerin mesleki bağımsızlık haklarını ellerinden alarak onları özel hastane patronlarına ucuz emek gücü veya kamuya dönmelerini zorlamaktadır.”
“Mesleki Bağımsızlık Haklarımızı Elimizden Alan Yönetmelik”
Serbest Hekimlik Mesleği Uygulama Hakkını Ortadan Kaldıran Medipol Yasasını Kabul Edilemez buluyoruz diyen Dr. Ökten konuşmasını, “Bu yönetmelik değişikliğinin hiçbir bilimsel ve akılcı gerekçesi yoktur. Herhangi bir kamu yararı da içermemektedir. Hekimlerin serbest çalışma hakkı ve mesleki bağımsızlığı ellerinden alınamaz. Hekim emeği, özel sağlık sermayesine peşkeş çekilemez. Hekimlerin serbest meslek hakkını ortadan kaldıran, mesleği uygulanamaz hale getiren bu düzenlemeye Muayenehanelere darbe indiren yönetmelik geri alınıncaya kadar meslek örgütü olarak her türlü demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz.” sözleriyle bitirdi. Ökten’in ardından söz alan TTB MK aynı zamanda Özel Hekimlik Kolu üyesi Dr. Nursel Şahin de TTB olarak tabip odalarımızla, uzmanlık derneklerimizle ve bireysel olarak dava açan hekimlerimize destek veren odalarımızla birlikte hem hukuki mücadeleyi hem de alanlarda mücadeleyi sürdüreceklerini sürecin takipçisi olacaklarını söyledi. Katılımcı kurumlardan Muayenehaneler Derneği adına Dr. Selçuk Söylemez ve Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği adına Dr. Ömer Buhşem söz alarak serbest meslek hakkını gasp eden ve hekimlerin mesleki bağımsızlık haklarını ellerinden alan Yönetmelik geri çekilene kadar mücadele etmeye devam edeceklerini, birleşerek, dayanışmayla kazanacaklarını dile getirdiler.
Ortak Basın Açıklaması
CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin’in de destek verdiği eylem İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Nergis Erdoğan’ın “Bugün büyük bir dayanışma örneği verdik. Burada bulunan herkese İstanbul Tabip Odası adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bundan gurur duyuyorum, duymalıyız. Çünkü örgütlü, kararlı, gücünü apaydınlık nitelikli gücünden alan bir meslek mensubuyuz. Böylesine birlikte, örgütlü ve dik durduğumuz sürece hiçbir güç bağımsız çalışma hakkımızı kısıtlamaya cesaret edemeyecektir. Bu inanç ve güvenle hepinize saygılarımı sunuyorum.” sözleriyle son buldu. Ortak basın açıklaması şöyle:
“Serbest Meslek Hakkımızı Ve Mesleki Bağımsızlığımızı Savunuyoruz”
6 Ekim Ve 7 Ocak Yönetmelikleri Geri Çekilsin!
Sağlık Bakanlığı, 6 Ekim 2022 tarihinde yaptığı yönetmelik değişiklikleri ile hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve serbest meslek hakkına bir saldırı gerçekleştirmiştir. Bu düzenlemeye göre 7 Ocak 2023 tarihinden itibaren serbest meslek hakkını kullanan hekimler özel sağlık kuruluşlarıyla sözleşmeleri yoksa hastalarının tedavilerini yarıda kesmek zorunda kalacak ve bir daha da hastalarına bakamayacaktır. Bu kuruluşlarla ancak çok az sayıda hekim sözleşme yapabilecektir. Bu nedenle açtığımız davalar ve yapılan etkinlikler üzerine 7 Ocak 2023 tarihinde yönetmelikler yeniden değiştirilmiştir. Buna göre;
-Tüm hekimler için sadece bir (1) hastane ile yıllık sözleşme yapılması koşulu aynen korunmuş olup sadece belli koşullarda il sağlık müdürlüklerinin izni ile ameliyatların sözleşme dışı hastanede yapılabilmesine izin verilmiştir.
-Halen muayenehaneleri olan hekimler ve 60 yaş üstü hekimler için özel hastane ve tıp merkezlerinin toplam kadro sayıları üzerinden getirilen kısıtlama ( %15 lik kota ) kalkmış gibi gösterilmek istense de hali hazırda muayenehaneleri olanlara branş bazında kadrolu hekim sayısı üzerinden getirilen kısıtlamanın (ilgili branşta toplam kadro sayısını üçte birini aşmayacak ) devam etmesi nedeniyle, yine az sayıda hekim sözleşme yapabilecektir. 60 yaş üstü hekimleri için branş bazı kadro kısıtlaması koşulu söz konusu değildir.
-Yeni muayenehane açacak olan 60 yaş altı hekimler için ise 6 Ekim Yönetmeliği’ndeki tüm kısıtlamalar aynen devam etmektedir.
Sözleşme yapabilen azınlık hekim grubuna ise özel hastanelerce ağır koşullar dayatılmakta, adeta kölelik düzeni getirilmektedir.
Bu saldırı yalnız serbest meslek hakkını kullanan hekimlere yönelik değil, tüm hekimlere ve tıp mesleğini tercih eden/edecek olan tıp öğrencilerine de yöneliktir. Asırlardır hekimlik mesleğinin ve hekimlerin en doğal hakkı olan serbest meslek hakkı, sağlık sermayesinin isteği doğrultusunda Sağlık Bakanlığı eliyle gasp edilmektedir. 7 Ocak 2023 tarihli Yönetmelikler yeni açılacak muayenehaneler yönünden daha da ağırlaşan düzenlemeler öngörmekle, bu durumu apaçık ortaya koymaktadır.
Bilinmesini isteriz ki dün yapılan düzenleme ile hali hazırda muayenehaneleri olan hekimler ve 60 yaş üstü hekimlerin sadece bir yerde kadro sınırlamasından muaf tutulması ve belli koşullarda bazı ameliyatların istenilen yerde yapılabilmesine sağlık müdürlüğünün vaka bazında izin verilebilecek olması, hak ihlallerini gidermemiştir.
Yine bilinmesini isteriz ki bu düzenlemeler sadece hekimlerin haklarını değil, aynı zamanda halkımızın ve hastalarımızın özgürce hekimini ve sağlık kuruluşunu seçme hakkına yönelik de bir saldırıdır.
Ülkemizde 20 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı esas olarak halkın sağlık hakkına saldırırken hekimlerin mesleki bağımsızlığını da hedef almıştır. Öncelikle sağlık sermayesinin çıkarlarını gözeten bu programla ortaya çıkan tablo, hem vatandaşlarımız hem de hekimler için olumsuz sonuçlara yol açmıştır.
Bağımsız olarak çalışan hekimlere yönelik iktidarın bu son saldırısı olan bu yönetmeliklerle uluslararası sermaye ile bütünleşmiş özel ‘zincir’ hastaneleri ve şimdiden karadelik haline gelmiş şehir hastanelerinin sahibi olan müteahhitlerin çıkarları kollanmaktadır.
Oysa kamunun yararını gözetmesi gereken Sağlık Bakanlığı, hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve serbest meslek hakkına karşı sağlık sermayesi güdümünde saldırı yapmak yerine hastaların ve hekimlerin haklarını korumalıdır.
Kendisi de bir özel hastane zincirinin eski sahibi olan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı 18 Ekim’de Sağlık Müdürlükleri ve Sağlık Bakanlığı önünde yaptığımız basın açıklamalarında uyardık, ancak sesimizi duymadı; 27 Aralık’ta eski sahibi olduğu Medipol Hastanesinin önünden uyarmak istedik, ancak bu kez biz hekimler güvenlik güçlerinin yoğun baskısına maruz kaldık ve anayasal hakkımız olan basın açıklaması yapmamız engellendi.
6 Ekim Yönetmeliği Geri Çekilmeli
Bugün burada yer alan Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, uzmanlık dernekleri ve diğer dernekler olarak meslektaşlarımızla, çalışanlarımızla, hastalarımızla ve halkımızla birlikte hekimlik mesleğinin ve tüm hekimlerin en temel hakkı olan mesleğin bağımsız icra hakkını ve hastalarımızın hekim seçme özgürlüğünü sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha yineliyoruz. Sağlık Bakanlığı’na bir kez de Kadıköy meydanından sesleniyor ve talep ediyoruz: Hastaların hekimini ve sağlık kuruluşunu seçme ve burada tedavi olabilme haklarını kısıtlayan, Serbest hekimlerin özel hastanelerde ameliyat ve girişim yapmalarını engelleyen, Anayasal güvence altındaki haklarımıza ve Rekabet Kanunu’na aykırı olan, Hekimlerin mesleki bağımsızlığını ve serbest meslek hakkını ellerinden alan, Sağlık alanında nitelikli iş gücü göçüne sebep olacak olan, Hiçbir kamu yararı içermediği gibi Anayasa’ya, kanunlara ve hukukun temel ilkelerine de aykırı olan, 6 Ekim ve 7 Ocak Yönetmelik değişiklikleri acilen geri çekilmelidir. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.