Arkeolog Mehmet Göktürk: "Kesikköprü Hanı Kırşehir’de Önemli Bir Halıcılık Tesisi Haline Getirilebilir"
Arkeolog Mehmet Göktürk, Kesikköprü Hanının önemli bir halı dokuma ve tamiri merkezi haline getirilebileceğini belirtti.
Arkeolog Mehmet Göktürk, Kesikköprü Hanının önemli bir halı dokuma ve tamiri merkezi haline getirilebileceğini belirtti.
Resmi kayıtlara göre Kırşehir'de halıcılığın 17. yüzyılda başladığını fakat öncesinde de halı dokumacılığının yapıldığının göstergeleri bulunduğunu belirten Arkeolog Mehmet Göktürk, "13. yüzyıl öncesinde Kırşehir yöresinde halıcılık olduğuna dair bir bilgi yok. Kırşehir'de yaşayan ağaların İran'da sefere gittiği ve oradan halı dokuyan kadınlar getirdiği yönünde bilgiler var. Kırşehir'de halıcılığın bu ağalar tarafından 18. yüzyılda başladığı tarihte bazı kişilerce hikaye edilmekte ancak bu hikayenin bilimsel bir kanıtı yok. Ancak tarım ve hayvancılık sonrasında halkın en önemli geçim kaynağının halıcılık olduğu biliniyor. Kırşehir'de imal edilen koyun yünleri halı ve tekstile dönüştürülerek önemli bir endüstri haline geldi. Döneminde her hafta başlangıcında halı pazarı kurulurdu. Burada gençler dokudukları halıları getirerek satmaya çalışırlardı" diye konuştu.
"Kesikköprü hanı önemli bir halı dokuma ve yıkama merkezi haline dönüştürülebilir"
Kesikköprü Hanının, Kırşehir'in tarihine uygun biçimde önemli bir halı dokumacılığı ve halı tamiri merkezi haline dönüştürülebileceğini belirten Göktürk, "Halıcılık ve dokuma sanatı yöre halkının en önemli geçim kaynaklarından bir tanesiydi. Bu nedenle ekonomik desteğin artması amacıyla da çeyizlikten fazla genç kızlar halı dokuyarak pazarlarda satardı. Kırşehir'de yaşayan herkesin evinde eski yöresel halı mevcuttur. Rivayete göre Kırşehir'de 5 bin tezgahın olduğu söylenmekte, Kırşehir'de halıcılık ve dokuma zamanla da meslek haline dönüşmeye başlıyor. 1950'li yıllarda halıcılık ve halı dokuma sanatı tavan yapmıştır. Halıcılık öyle zor bir zanaattır ki eskiler bir halının dokuma süresinin bazen birkaç haftayı da açtığını ifade ediyor. Şimdilerde Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılan alanda "Halıcılık Okulu" vardı. Genç kızlar buraya gelirler ve halı dokumayı öğrenirlerdi. Sosyal hayatın değişmesi ve gurbetçilik denilen kavram halıcılık ve dokuma sanatını da etki altına almıştır. Halıcılığın sona ermemesi için gerekli tedbirlerde alınmayınca değişimle birlikte bu günlere gelindi" dedi.
Kırşehir'in önemli halı dokuma merkezlerinden bir tanesi olabileceğini ama döneminde gerekli tedbirlerin alınmadığını anlatan Göktürk şunları kaydetti;
"Gerekli tedbirlerin döneminde alınmaması nedeniyle özellikle köylerde önemli bir sanat yok oldu. Halk nezdinde halk eğitim merkezlerinde dokuması yapılan halıların halka inememesi nedeniyle bir sanat yok oldu. Yapılacak iyi ve süreklilik arz eden bir proje ile halı dokumacılık sanatı tekrar canlandırılabilir. Kesikköprüde bulunan han tadilattan geçirilerek önemli bir halı dokuma ve halı tamiri merkezi haline de dönüştürülebilir. Mucur seccadeleri dünya üzerinde ünlenmiş Kırşehir'e döneminde bağlı olan Avanos'ta kendine has halı dokuması ile ünlü bir yerdir. Döneminde Kayserili esnafların da Kırşehir'e gelerek halı alıp pazarladığı da bilinmektedir."
"2 bin lira değerli halıların satışı düştü dokuyan kimseler yok"
Mesleğin yok olmak üzere olduğunu dile getiren Esnaf Duran Yılmaz, "Emek çok ama karşılığı alınamıyor. Halıların mobilyalara uymaması nedeni ile halı dokuma işi bırakıldı. Genç kızlar dokuma halıları şimdilerde evlerinde bulundurmuyor. Alternatifin çok olması el emeği halı dokuma sanatını da öldürdü. Eskiye dönüş moda gibi olsa da fiyatları yüksek buluyorlar. Kırşehir'de esnafım ama buralarda dokuma olmadığı için şehir dışından halı satın alarak burada satıyoruz. Eski dönemlerde geçim kaynağı olmakla birlikte halıcılık şimdilerde yok olma seviyesine geldi. Halı dokunmadığı gibi dokumayı bilen sayıda çok az" ifadelerini kullandı.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.