Bozyazılılar 15 Temmuz İçin Yürüdü
Mersin'in Bozyazı ilçesinde 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümünde ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyen vatandaşlar, darbecilere lanet yağdırdı.
Mersin'in Bozyazı ilçesinde 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümünde ellerinde Türk bayraklarıyla yürüyen vatandaşlar, darbecilere lanet yağdırdı.
15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Bozyazı Kaymakamlığı tarafından organize edilen yürüyüşe, bayrağını alan çoluk çocuk yüzlerce vatandaş katıldı. Mustafa Deniz Caddesi üzerinde toplanan kalabalık, ellerinde Türk bayrakları ve darbe girişiminde şehit olanların resimleri ile birlikte 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanına kadar yürüdü.
Yürüyüşe Bozyazı Kaymakamı Hayatı Taşdan, Belediye Başkanı Mehmet Ballı, İlçe Jandarma Komutan Vekili Kıdemli Başçavuş Güngör Ketboğa, İlçe Emniyet Müdürü Ertuğrul Ekici, AK Parti İlçe Başkanı Celalettin Muz, CHP İlçe Başkanı Nevzat Turgay, MHP İlçe Başkanı Turhan Tuna, muhtarlar, kurum müdürleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, tüm şehitler için Kuran-ı Kerim tilaveti ve dua okundu.
Etkinlikte konuşan Bozyazı Kaymakamı Hayatı Taşdan, bu ülkenin tarihte pek çok hainliğe, saldırıya uğradığını, ancak geçen yıl 15 Temmuz'da yaşanan alçak hain girişiminin ülkeyi derinden sarstığını, bunun oluşturduğu travmanın hala devam ettiğini söyledi. Ne mutlu ki, aziz Türk milletinin bununun da üstesinden geldiğini vurgulayan Taşdan, "Allah'a çok şükür ki, 15 Temmuz gecesi milletimiz o hainlere gereken cevabı verdi. Hepinizin malumu o olaya hain bir girişimdi. Ülkemizi ele geçirmek, devletimizi ele geçirmek, seçilmiş Cumhurbaşkanını, seçilmiş hükümeti devirmek ve Türk milletini esaret altına almak, Türkiye Cumhuriyetini bir daha belki kendi ayakları üzerinde duramayacak şekle sokmaktı. Genel niyet buydu, dünyanın niyeti buydu. Ama bugün burada toplanan bu kahraman milletin ferasetiyle çok şükür ki, bunlar gereken cevapları o gün sabaha kadar, Cumhurbaşkanımızın o gece o telefon ekranından yaptığı çağrı ile aldılar" dedi.
Aziz Türk milletinin, Cumhurbaşkanının o tarihi çağrıyı aldıktan sonra tereddüt etmeden sokaklara, caddelere, meydanlara çıktığını hatırlatan Taştan, "Bugün hala dünyanın anlamaktan zorlandığı o direniş hareketini gösterdiler. Devletin olmadığı yerde hiç birimizin hürriyeti, hayat hakkı söz konusu değildir. Yanı başımızdaki ülkelerdeki hadiseleri görüyoruz. Birçok sorunlar var. Bunun temeli erk mücadelesidir. Devleti ele geçirme mücadelesidir. Dolaysıyla biz onlara kol kanat geriyoruz. Türkiye sadece Türkiye'den ibaret değildir. Dünyada ne kadar Türk varsa, Müslüman varsa hepsi bizimdir. Dolayısıyla biz bu niyetle yaşıyoruz. Suriye'den belki 5 milyon civarında kardeşimiz Türkiye'de misafirler. Biz onları ensar zihniyet ile kabul ediyoruz. Bugün yaşanan bazı olumsuzlukları toplumun geneline mal etmiyoruz. Her ne kadar dindaş olsak da biz Türk milleti olarak diğer ülkelere, uluslara benzemiyoruz. Hepimiz biliyoruz ki bizim, ülkemizden başka gidecek yerimiz yok. Olsa da gidecek niyetimiz yok. Dolayısıyla 15 Temmuz'da kimse bir yere kaçmaya niyetlenmedi. Hainler dışında. Herkes sokaklara indi, herkes vatanına, milletine, demokrasisine, ülkesine, geleceğine, çocuklarına sahip çıktı. Bundan sonrada dünya biliyor ki, evet Türkler ülkelerine, geleceklerine sahip çıkarlar" diye konuştu.
Bozyazı Belediye Başkanı Mehmet Ballı ise ülkemizde demokratik sürecin birkaç kez kesintiye uğradığını, hiç birisinin 15 Temmuz'daki kadar şerefsizce olmadığını söyledi. Burnu sümüklünün peşinden koşan, koca koca general ve profesörlerin onun kestiği tırnağı, burnunu sildiği peçeteyi sakladığını anımsatan Ballı, "O zaman bizim millet olarak düşünmemiz gereken bir şeyler var. Okullarda vermemiz gereken bir şeyler var. Hiç kimse Kur'andan önde değildir, hiç kimse Peygamberimizden önde değildir. Din mantık dinidir. Elhamdülillah hepimiz Müslüman'ız. Ama bir adam çıkıyor, falan yerden peşinden insanlar koşuyor. İki kitabı okumadığımız için bu duruma düşüyoruz. Birincisi Kur'an okumuyoruz, özümsemiyoruz. Diğeri de Ulu Önder Atatürk'ün yazmış olduğu Nutuk kitabını okumuyoruz. Okumadığımız için aynı felaketleri zaman zaman yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından, 15 Temmuz gecesi yaşananları anlatan film gösterisi yer aldı, daha sonra 15 Temmuz konulu şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilerin eserleri seslendirilerek ödülleri verildi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.