Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’e Mescid-i Aksa Tepkisi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan son günlerdeki...
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan son günlerdeki tavrını şiddetle kınadıklarını vurgulayarak, "Şu anda yapılan iş terörle mücadele bahanesiyle Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, Kudüs'ün ilk Haçlı Seferlerinden bu yana Türk milleti olarak diğer Müslüman vatandaşlarla birlikte uğruna oluk oluk kan akıtıldığı mübarek belde olduğunu vurgulayarak, "Osmanlının elinden çıkmasıyla başlayan Kudüs'ün sıkıntılı günleri bölgede İsrail'in kuruluşuna yönelik hadiselerle birlikte adeta kabusa dönüşmüştür. Uluslararası hukuka göre meşruiyet elde etmiş, başkenti Tel Aviv olan İsrail, bizim de tanıdığımız diplomatik ilişki içinde olduğumuz bir devlettir. Ancak İsrail'in meşruiyeti kendisinin, Filistin'in ve Filistinlilerin haklarına gösterdiği saygı ölçüsünde anlamlıdır. Özellikle üç din içinde özel olan statüsüne, hele hele Mescid-i Aksa'nın ve Kubbet-üs Sahra'nın içinde bulunduğu harem bölgesinin mahremiyetine saygı duymayan bir İsrail en büyük zararı kendisinin göreceği tehlikeli bir yola sapıyor demektir" diye konuştu.
"Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil, iman meselesidir"
Erdoğan, Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişini zorlaştırmak için her türlü yola başvuran İsrail yönetiminin harem bölgesini Müslümanlara yasaklayarak işi fiili işgale kadar götürmesinin bardağın taşmaya başladığının işareti olduğunun altını çizerek, "Buradaki amacın güvenlik kaygısı olmadığını, tamamen Müslümanları Mescid-i Aksa'dan tecrit etme niyetiyle hareket edildiğini İsrail'i ve bölgeyi bilen herkes kabul edecektir. Biz Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkan değil, iman meselesidir. Eğer İsrail elindeki silahlara, arkasındaki güçlere, yani imkanlarına bakarak böyle bir yola tevessül ediyorsa çok yanılıyor. Mescid-i Aksa'nın dört bir yanında şanlı bir direniş sergileyen Filistinli ve diğer milletlerden kardeşlerimizle bu zeminin dipdiri ayakta olduğunu cümle aleme ilan etmektedir. Buradan tüm vatandaşlarıma ve dünyadaki tüm Müslümanlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. İmkanı olan herkes bulduğu her fırsatta Peygamber Efendimizin tavsiyesine uyarak lütfen Kudüs'ü, Mecsid-i Aksa'yı ziyaret etsin. Gidemeyenler de oradaki kardeşlerimize yardım göndersinler" şeklinde konuştu.
"Sinagog veya havralara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur"
Mescid-i Aksa'ya ne kadar sahip çıkılırsa, gözlerini oraya dikmiş olanlarının işinin o kadar zorlaşacağını belirten Erdoğan, "Eğer bugün İsrail askerleri çok basit hadiseleri bahane edip pervasızca Mescid-i Aksa'nın bahçesini postallarıyla kirletiyor, orada kolayca Müslüman kanı döküyorsa bunun sebebi bizlerin Kudüs'e yeteri kadar sahip çıkmıyor oluşumuzdandır. Mademki kalbimizin bir yarısı Mekke, bir yarısı Medine, üzerinde de bir tül gibi Kudüs vardır, öyleyse gelin hep birlikte Kudüs'e sahip çıkalım. Ama tıpkı Mekke'ye, Medine'ye sahip çıkar gibi çıkalım. Ne Hristiyanların, ne de Musevilerin inançlarıyla, ibadetleriyle, ibadethaneleriyle bizim meselemiz yoktur. İşte ülkemizde ne Sinagoglar, ne havralara yönelik Mescid-i Aksa'da olan olaylar nedeniyle buradaki yapılmak istenen saldırılara bizler gerekli tedbirlerimizi aldık, bazı ufak tefek yanlışların dışında da hamdolsun ciddi bir şey yaşanmadı. Ben buradan da özellikle milletime, çeşitli düşünce gruplarına veya siyasi partilere, STK'lara sesleniyorum. Mescid-i Aksa'da böyle bir şey oldu, bunun karşılığı da bu olmalıdır diye buradaki sinagog veya havralara saldırmanın hiçbir anlamı yoktur. Bunlar bizim dinimize göre de yasaklanmıştır, yanlıştır. Biz aynı yanlışa, aynı ile mukavelede bulunmayız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Kudüs'te Müslümanların kutsallarına saygı gösterilmesini, haklarının korunmasının ve geleceklerinin güvence altına alınmasını istediklerini vurgulayarak, "Türkiye en ideal çözümün 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devleti ile yine aynı sınırlar içinde başkenti Tel Aviv olan İsrail devleti olduğunu savunmaya devam edecektir. Bu çerçevede İsrail'in Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişine ve ibadetine engel olan son günlerdeki tavrını şiddetle kınıyoruz. Şayet gerçekten ortada terörle mücadele bağlamında bir mesele varsa bunun kendi sınırları içinde ve doğru yöntemlerle ele alınması gerekir. Kendilerine sayın Cumhurbaşkanlarıyla yaptığım görüşmede de söyledim. Mescid-i Aksa'ya ibadete giden Müslümanlara terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Aynı şekilde burada sinagoglara, havralara giden Musevilerin, Yahudilerin de terörist muamelesi görmesini biz kabul edemeyiz. Bunları birbirinden ayırmamız lazım. Şu anda yapılan iş terörle mücadele bahanesiyle Mescid-i Aksa'yı Müslümanların elinden alma girişimidir" dedi.
Mehmet Akif İnan'ın Mescid-i Aksa şiirini okuyan Erdoğan, "İşte asıl terör bu şekilde Mescid-i Aksa'yı ağlatmaktır, ağlatmayalım. Asıl korsanlık işte bu şekilde Peygamber Efendimizin ilk kıblesine saygısızlık yapmaktır. İsrail Cumhurbaşkanına telefonla bu konudaki düşüncelerimi bizzat ilettim. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı sıfatıyla da bu konudaki görüşlerimizi ifade eden bir açıklama yaptım. Bütün İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelere bunu da bildirdik. Fransa Cumhurbaşkanı ile de bu çerçevede bir telefon görüşmem oldu. Körfez turumuzda görüştüğümüz liderlerle de bu konuyu etraflıca ele aldık. Dün gece döner dönmez Ürdün Kralı ile de etraflıca görüşme imkanım oldu. Ümitli olduğunu söylemişti buraya gelirken, şimdi oradaki metal bariyerlerle ilgili bunların ittifakla kaldırılma kararı alındığını duyduk. Temenni ediyoruz ki bunun gerisi de gelir. Ümidimiz bu meselenin en hızlı şekilde çözülmesidir. Ülkesine gelen Türkler başta olmak üzere çeşitli ülkelerden Müslümanlara havalimanından başlayarak ciddi sıkıntılar çıkarttığını bildiğimiz İsrail'in haremin giriş kapılarında yeni bahanelerle bir zulüm yöntemi icat etmesine izin verilemez. İsrail'den bölgede yeni çatışma sebepleri üretmesini değil, bölgede ve bölgenin huzuruna katkı sağlayacak adımlar atmasını özellikle bekliyoruz" açıklamalarında bulundu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.