Denizli’de 15 Temmuz Darbe Girişimi Davası

Denizli’de 15 Temmuz Darbe Girişimi Davası

Denizli'de 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında 42'si tutuklu, 60 rütbeli askeri personelin yargılanmasına devam edildi.

Denizli'de 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında 42'si tutuklu, 60 rütbeli askeri personelin yargılanmasına devam edildi.

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dönüştürülen EGS Kültür ve Kongre Merkezi'nde süren davanın üçüncü gününde kurmay yarbay Avşın Y., ile binbaşı Ertuğrul Y. savunmalarını yaptı.

Harp Akademisi'nde görevli iken Denizli 11. Komanda Tugayı'na tabur komutanı olarak atamasının yapıldığını, Sinop'ta eşi ile izin yaparken Denizli 11. Komanda Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır'ın telefonla kendisini arayarak Denizli'deki taburun Söke'ye taşınma işlemleri için erken gelmesini istediğini belirten Avşın Y., gelmemesi halinde resmi talepte bulunacağını, bu nedenle 1 Ağustos'ta başlaması gereken görevine 14 Temmuz'da Denizli'ye gelerek başladığını, iddianamede bu durumun kendi isteğiyle gerçekleşmiş gibi yansıtılmasını kabul etmediğini söyledi. Yarbay Avşın Y., "İzindeyken Denizli Komutanlığı'na atandığım taburun Söke'ye taşınmasıyla ilgili önemli karar alınacağını düşünerek gelmiştim. Bu konuda Tugay Komutanı tarafından kandırıldığım düşüncesindeyim" dedi.

"Halk bize darbeci askerler diyor, komutanım"

Tugaya geldiği ilk gün komutanlarla tanıştığını, eğitim ve intikali öğrendiğini, 15 Temmuz akşamı intikalin öne çekilmesi üzerine Tugay'dan gece saat 23.30'da Denizli birliği olarak çıkış yaptıklarını söyleyen Avşın Y., "Yolda bir aracın lastiği patladı, trafik ışıklarından dolayı da araçların düzeni bozuldu. Biz intikali Çardak Hava Meydan Komutanlığı'na yapacaktık. Öndeki araç yolu şaşırdı ve Çardak Havaalanı yoluna girdi. Havaalanı yolunda araçlar yolu kesen vatandaşlar tarafından durduruldu. Biz de geri dönmek istedik ancak geri dönerken başka bir gurubun yolu kapattığını gördük. Burada toplanan vatandaşlar bize tepki gösterdi, küfürler etti. Hatta bir kadın askeri aracın üzerine çıkarak şoförü indirmek istedi. Halk bizim darbeci olduğumuzu söylüyordu, tepki gösteriyordu. Bize kurşun mu sıkacaksınız diyorlardı. Amacımızın darbe girişimi olmadığını eğitim için geldiğimizi söyledik, ikna etmeye çalıştık. Askerleri araçtan indirmedik. Birkaç kez Tugay Komutanını aradım. Komutanım halk bize darbeci askerler diyor dedim. Askeri kurallar gereği biz darbeci miyiz diye soramadım. Tugay Komutanı bana, "Biz darbeci değiliz, eğitimciyiz. Git onlara anlat" dedi. Daha sonra kaymakam ve ilçe emniyet müdürü geldi. Bize kriz masası kurulduğunu, uçağın inmeyeceğini söylediler, ben uçak geleceğini ilk orada duydum, olayın renginin değiştiğini orada anladım" diye konuştu.

"Halk, ekmek, su verdi"

Çardak Havaalanı yoluna ilk ulaştıklarında birlikte 84 askerin bulunduğunu söyleyen Avşın Y., darbe girişiminde bulunmak istemeleri halinde ilk toplanan vatandaş grubunun birliği durma olasılığı olmadığını belirterek, kaymakam ve ilçe emniyet müdürünün kendilerinin birliğe geri dönme isteğine de sıkıntı yaşanabileceği düşüncesiyle olumlu bakmadığını kaydetti.

Tugay Komutanı'nı tekrar aradığını ifade eden Avşın Y., "Tugay Komutanı sabaha kadar orada beklememizi, halkla karşı karşıya gelmemizi söyledi. Sabah karşı toplanan halk bize eksek, su ve meyve suyu getirdi. İl Jandarma Komutanı gelene kadar bekledik. Daha sonra gözaltı işlemleri uygulandı. Eğer darbe yapmaya çalışan grubun içinde olsaydık tankların çıkarılması, ildeki kurumların kontrol altına alınması gerekirdi. Yaptığımız darbe faaliyeti değil, eğitim faaliyetiydi" dedi.

Binbaşı Ertuğrul Y. de, topçu taburu ikmal subayı olarak yaptığını, tabur komutanının tayini çıktığı için tabura vekaleten komutanlık yaptığını, 12 Haziran'da bitecek görevinin Tugay Komutanı tarafından uzatıldığını, Çardak Hava Meydan Komutanlığı'na yapılacak intikal eğitimi öncesi gece boyunca Tugay'da eğitim çalışması yaptıklarını, intikale Denizli'den katılacak taburun komutanı olarak kendisinin görevlendirildiğini belirtti.

"Bizi buraya gönderenler birçok kişinin kanına girmiş oldu"

Eğitim ve intikali planlayanlar tarafından kandırıldıklarını iddia eden eski Tabur Komutanı Vekili Ertuğrul Y., bir aile dramı yaşadıklarını ileri sürdü. Ertuğrul Y., "Benim kardeşim Kuzey Irak'ta şehit oldu. Ben 25 yıl şerefle bu ülkeye hizmet ettim. Şimdi terör örgütü üyeliğiyle itham ediliyorum. Ben vatanını milletini seven biriyim" diye konuştu.

15 Temmuz günü öğleden sonraya kadar evinde istirahat ettiğini daha sonra Tugay'a geldiğini, emirler doğrultusunda mühimmat ve kumanya temini için emrindeki subaylarla çalıştığını, gece intikalin öne alındığı emrinin gelmesi üzerine saat 23.30'da Çardak'a intikalin başlatıldığını belirtti.

Öndeki aracın yanlış yola girmesi üzerine Çardak Havaalanı'na yöneldiklerini, halkın yolu kestiğini, bir kadının aracın üzerine çıkmaya çalıştığını kaydeden Ertuğrul Y., "Konvoyu geri dönmek için çevirdim ama 150-200 metre sonra tekrar halk yolu kestiği için durduk. Bizi buraya gönderenler bir çok kişinin kanına girmiş oldu. İddianamede belirtildiği gibi buna karar veren mekanizma bizi kandırdı. Sadece ben değil, birçok arkadaşım kandırıldı. Bu eğitim ve intikalin 365 gün içinde o gün planlanması düşündürücü, başka yer mi yoktu. Askeri terbiyemizden komutanlarımız yanlış yapmaz diye düşündük. Çardak'ta halk konvoyun önünü kesti. Sabaha kadar bizi ne tugay komutanı, subay, astsubay kimse aramadı. Halk sakin davrandığımız için bize ekmek, su ve meyve suyu getirdi. Düşüncemiz farklı olsaydı, başka türlü gelirdik, kandırıldık. Komple kandırıldık. İstanbul'da, Ankara'da o gece yaşananlar Denizli'de yaşanmadı ama biz kandırıldık" dedi.

"Kardeşim Kuzey Irak'ta şehit oldu"

25 yıllık meslek hayatı boyunca askerlik yeminine sadık kaldığını, devletteki ağabeylerinin dışında başka ağabeyleri olmadığını, FETÖ/PDY ile iltisakı ve bağlantısı olmadığını belirten Ertuğrul Y., "Ben onun bunun askeri değil devletin askeri oldum. FETÖ ile ilgili okullarda, eğitim kurumlarında ne ben ne de ailemden kimse eğitim görmedi. Ne himmet ne de kurban parası verdim. Aslında bir aile dramı da yaşamaktayım. Kardeşim Kuzey Irak'ta şehit oldu. Şimdi bir oğlu devleti için şehit olmuş, bir oğlu 25 yıl vatanına şerefle hizmet etmiş ama katalog suçlardan, bu terör örgütüne üyelikten yargılanan bir aile durumuna düştük. Ben vatanını, vatanını milletini seven, şerefsiz terör örgütüyle iltisakı, ilgisi olmayan biriyim" diye konuştu.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.