Türkiye Yazarlar Birliği Kırşehir Başkanı Yrd. Doç. Maksut Yiğitbaş, gerçekliğin şairi merhum Mehmet Akif Ersoy'u anlattı.

Toplumun yıllarca Mehmet Akif'i dinleme olanağı bulduğunu söyleyen Yrd. Doç. Maksut Yiğitbaş, "Hepimiz Akif'i dinleme olanağı bulduk. Senelerce de Mehmet Akif'in hayatı anlatıldı. Ama Akif'e bakış açımızın farklılığı hiç anlatılmadı." dedi.

Sanatkarların farklı okunması gerektiğini belirten Yiğitbaş, "Sanatkârları farklı okumak onların yaşadığı dönem ki ruh hallerini de anlamak için önemlidir. Akif'in lirik (gerçeklik)iğini iyi bilmek gerekir. Tahsili, Akif'in dostları bulunduğu çevre dünya görüşünün bilinmesi de onun şiirlerini anlamayı kolaylaştırır. Yaşamının sıkıntı içerisinde olması kısa sürede Kur'an-I Kerimi okumayı öğrenmesi de çok önemlidir. Kur'an ve Peygamber aşığı bir şairin dünya görüşü bilinmeden onun şiire bakışının da tam olarak anlaşılabileceğini zannetmiyorum." diye konuştu.

Merhum Mehmet Akif Ersoy'un dostlarına yakın olma adına sık sık ev değişikliği yaptığını anlatan Yrd. Doç. Maksut Yiğitbaş, "Akif, hayatının birçok anında İslami meseleleri aydınlatma gayreti içerisindedir. İslami meseleleri aydınlığa kavuşturma yılları ise Akif'in sık sık ev değişimi yaptığı yıllardır. Akif, dostlarına yakın olma adına onlara yakın semt ve mahalleleri seçer. Gerçekliğin şairinde yaşam onun eylemleri ile gizli bir hal alır. Akif dostlarıyla ilmi-edebi-musiki özellikli sohbetlerde bulunur.

Milli Mücadele hareketine ise merhum usta daima destek sunmuştur. Camilerde verdiği hutbeler ise çok ciddiye alınmalıdır. Verdiği hutbeler rutin hutbeler kesinlikle değildir. Aydın insanların bu faaliyetleri Anadolu coğrafyasında ses getirmesi açısından çok önemlidir. 1. Meclis kayıtlarında da islam şairi olarak geçer." şeklinde konuştu.

Akif demek memleket adamlığıdır diyen Yiğitbaş, gerçekliğin şairini şöyle anlattı:

"Peygamber sevdalısı Akif, 25'inde evlenir 63'ünde ise hayata gözlerini yumar, ustadın şiirlerinde söylediği bir hakikat vardır. "Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek" dizesi de hakikatın şairi olduğunu belirtir. Hayatında hürmet vardır lakin biat yoktur. Sanata Allah'ı aramak olarak bakar. Akif, yıkılmakta olan bir devletin azaplığını kurulmakta olan bir devletin ise heyecanını duyan bir sanatkârdır. Toplumsal gerçekliği dile getirirken dahi içerisinde yaşamakta olduğu yıkılmakta olan bir devletin azabı vardır. Ama yeni devletinde heyecanını duyar. Hiç kimse memleket meselelerini bu denli yakından takip etmemiştir. Akif hali yansıtan birisidir."

İHA