Aykut Kocaman: "Avrupa Kupalarına Katılmayı Çok İstiyoruz"
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, sezonun ikinci yarısında alacakları iyi sonuçlarla, Avrupa Kupaları'na ön elemeden de olsa katılmak istediklerini...
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, sezonun ikinci yarısında alacakları iyi sonuçlarla, Avrupa Kupaları'na ön elemeden de olsa katılmak istediklerini belirtti.
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, sezonun ilk yarısını değerlendirdi. Düşündüğüne yakın bir ilk yarı geçirdiklerini belirten Kocaman, "Düşüncemizi revize edeceğimiz yer; bundan iki hafta önce Karabükspor maçına çıkmadan önceki durumdu. Karabükspor maçından önceki pozisyonda ciddi anlamda düşündüğümün de birkaç puan üzerine taşımıştık durumumuzu. Bu da bizi son 2 zorlu deplasman maçı öncesi hedeflediğimiz puan, bu hedeflediğimiz puanın bizi nereye taşıyacağı, arkasından da özellikle ikinci yarıda bunun üzerine ne kadar koyabileceğimiz şeklinde hepsini bir araya getirdiğimizde bayağı umutlandırmıştı. Ancak son 2 deplasman maçında istediğimiz sonuçları alamadık. Hadi Karabükspor deplasmanında alınan beraberlik için olumsuz bir şey söylenemez, söylenmemesi lazım. Fakat Akhisar Belediyespor yenilgisi biraz moral bozucu ve üzüntü verici oldu. Belki 1 puan, belki de 3 puan bizim için sıralamada bir üst, bir alt ufak-tefek oynamalar da yapacaktı. Belki de sezon sonundaki sıralamamızda değişiklikler yapacaktı. Ama en büyük gücü özellikle ikinci yarı için takımımızın da şu an en fazla ihtiyaç duyduğu şey olan özgüven ve moral açısından bize çok büyük katkı sağlayacaktı. Bunu gerçekleştiremedik" dedi.
"Avrupa'nın artıları çok önemli"
Taraftarlarımızın büyük bir özlemin gerçekleşmesiyle takımımızı Avrupa Kupaları'nda izleme fırsatı elde ettiğini de kaydeden Aykut Kocaman, "Geçen sezonun özellikle ikinci yarısındaki yakaladığımız büyük çıkıştan sonra Avrupa Ligi'ne direkt gitme fırsatını elde ettik. Bu çok uzun zamandır şehrin büyük bir özlemiydi. Özellikle direkt gruplara gitme, gruplardan önceki hem hazırlık dönemi hem de hazırlık döneminin erkene alınması, aynı zamanda erken form tutmasına neden olan ön eleme maçlarını ortadan kaldırması adına bir avantajdı. Bununla beraber büyük özlem, Avrupa'da mücadele etmenin getirdiği artıların yanı sıra sürekli olarak vurguladığım ve karşılaşacağımız en önemli sorun; Avrupa Ligi ile Türkiye Ligi arasındaki maçlardaki gel-gitler hem de zihinsel olarak yaşanan gel-gitlerin takımımı yıpratmasıydı. Buna değer mi? Tabii ki de değerdi. Bunu baştan vurgulayalım ve bir kenara koyalım. Bu bir şikayet değil. Karşılaşacağımız sorunları anlayabilmek ve anlatabilmek, karşılaştığımız sorunları anlamlandırmak için bunları söylüyorum. Bunun takımımız adına ciddi bir tahribat yaratacağını da biliyorduk. Puan anlamında geçtiğimiz sezonun altında olabilecek ama Konyaspor adına bir güç tarif edecek 1,5 veya 1,5 puanın biraz üzerinde bir ortalama yakalayabilirsek, iki ligi birlikte iyi götürebiliriz diye düşünmüştük" diye konuştu.
"Düşündüğümüz yerde kaldık"
Atiker Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, UEFA Avrupa Ligi'nde güçlü rakiplerden oluşan bir gruba düştüklerini de ifade ederken "Avrupa Ligi'nde gerçekten sert bir gruba düşmüştük. Geçen sezonun Şampiyonlar Ligi'nde Zenit, Lyon ve Valencia'nın olduğu gruptan çıkmış takımı Gent, yine geçen sezon çeyrek finale kadar çıkmış Braga bizim gruptaydı. Ve hepsinin üzerine belki de tüm gruplardaki en başlıca takımlardan birisi olan ve geçen sezon da Avrupa Ligi'nde yarı final oynamış Shakhtar Donetsk bizim gruptaydı. Bu takımlarla oynayacağımız karşılaşmalar gerçekten sert maçlardı. Deplasmanda oynadığımız Shakhtar Donetsk maçı dışında oynadığımız tüm maçlarda rakiplerimizle göğüs göğüse çarpıştık. Puan olarak istediğimizi yakalayamadık. Çünkü gönül pek çok şey istiyor. Ama güç dengeleri olarak bakıldığı zamanda çok fazla şey beklemekte biraz fazla iyimserlik olurdu. Yapacağımız en önemli şey; maçın her anında rakiple göğüs göğüse çarpışabilme, maça ortak olabilme ve ne yapıyorlar, görme adına bize ciddi değerler kattı. Ama bunları katarken de özellikle lige dönüşlerde tam bu maçların öncesinde oynadığımız lig maçlarında bizi ciddi anlamda sıkıntıya soktu. Çünkü o zihinsel gel-gitler maçlardaki performansı dolayısıyla da sonuçları etkiledi. Böyle bir Avrupa Ligi ile beraber götürmeye çalıştığımız ligde de 24 puanın birkaç puan daha üzerine koyma fırsatımız vardı ama yapamadık. Düşündüğümüz yerde kaldık" dedi.
"İçeride oynayacağımız maçlardaki puan ortalamamız bizi bir siklet yukarıya çıkarabilir gibi gözüküyor"
18 hafta üzerinden oynanacak ikinci devrede iç sahada 10 maç oynayacaklarına dikkat çeken Kocaman, "İkinci yarıda içerisinde iki tane Galatasaray maçı olmak üzere 18 maç oynayacağız. Bunların 8 tanesi deplasman ve bu deplasman maçları içinde Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray mücadeleleri var. Dolayısıyla içeride oynayacağımız maçlardaki puan ortalamamız bizi bir siklet yukarıya çıkarabilir gibi gözüküyor, eğer bunu başarabilirsek. Ana hedefimiz; geçen sene direkt olarak gitme başarısı gösterdiğimiz, ancak bu sene bunun kolay olmayacağı görünen ama ZTK'da nereye kadar gideceğimizi bilemediğimiz için görüşümü söyleyeceğim, ön eleme maçları oynama pahasına da olsa tekrar Avrupa sahnesinde yer alabilmek için sıralamada yer tutabilmektir. Fikstür ve artık Avrupa Kupası maçlarının olmaması bunu başarma adına ilk yarıdaki durumumuza da bakarsak ufak tefek olanaklar sunuyor bize. Ama bunu ne kadar değerlendirebileceğimiz bizim elimizde olan bir şey" şeklinde konuştu.
Takımımızın sezonun ilk yarısında hakem hatalarından dolayı puanlar kaybettiğini de ifade eden Kocaman, "Kaç puana mal olduğunu bilmiyorum ama UEFA Avrupa Ligi kadar bizi özellikle bu sene etkileyen ana faktörlerden birisi de doğal olan hakem yanlışlarının bu sezon bizim aleyhimize olması oldu. Hakem yanlışları bu oyunun her zaman doğal davranışlarından biri. Bunun hiçbir zaman tersini düşünmedim. Çok fahiş hatalar olduğu zaman dillendirmeye çalışıyorum. Ancak 4. haftadan itibaren söylediğim "hakemlerle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum ama bunu rezervde tutuyorum diye" bir şey vardı. Birkaç bir şey söyledik. Şimdi burada bir kez daha söylemek lazım. Ama yanlışlarının bizim tarafımıza olan bölümü fazlaydı. Bu da gerçekten puan kayıplarına neden oldu" görüşlerine yer verdi.
Geçen sezonun ikinci yarısında toplanan 40 puanın Anadolu takımları arasında kırılması güç bir rekor olduğunun da altını çizen Kocaman, "3 büyük takım ve Trabzonspor'u da onlara eklediğiniz zaman bunu başarabilecek kapasiteleri var. Ama Anadolu takımları için bu o kadar kolay değil. Bu sene çok başarılı bir sezon geçirdiği düşünülen takımlarda buraya yaklaşamadılar. Bu da bir gerçek. Ama diğer taraftan da bizim için çıta orası değil. Bunu da bir şekilde anlamamız lazım. Çünkü o bir dönemdi. Yani hayatımızda her şeyin çok doğru gittiği, her şeyin çok doğru olduğu, sadece bizim kendi yapabildiklerimiz değil yarıştığımız ya da karşılaştığımız takımların hayatın içerisinde veya sportif alanda ne olursa olsun sıkıntılarından da faydalanılan bir durumdu. 40 puan bizim genel olarak puan ortalamamızın çok çok üzerinde bir durumdu. Eğer bunu bu sezonun ikinci yarısında 25 ila 30-31 puan aralığına sıkıştırabilirsek gerçek anlamdaki başarı bu olur. Ondan sonra acaba 37-28-40 puanlar olabilir mi diye daha ciddi düşünülebilir diye düşünüyorum. Dolayısıyla geçen sene toplanan 40 puan çok büyük başarıydı. Ama çıtayı ortaya koyarsak özellikle bugünleri de kaybetme riskini getirebilir. Çünkü büyük beklentiler büyük hüsranları ve büyük çöküşleri doğuruyor ve arkasından çok hızlı bir şekilde getirebiliyor. Sezon başından beri Avrupa Ligi, özellikle 40 puanın getirdiği o yüksek şiddetteki beklenti artışı ve benzeri şeylerle beraber bu sıkıntıların uzağında kalmak için özellikle mesajlarımla çok çaba gösterdim. Bunu ne kadar başardım bilemiyorum ama o 40 puanlık çıta çok kuvvetli bir çıta. Oradan hedefe başlarsak bizi biraz hayal kırıklığına götürür" ifadelerini kullandı.
"Mesleki anlamda son derece doğru ve güzel bir çalışma ortamı var"
Atiker Konyaspor'un başına ikinci kez geldiği günden bu yana geçen süreci de değerlendiren Kocaman, "Bizim adımıza iyi geçtiğini söyleyebilirim. Ama bunu şu şekilde pekiştirmek lazım. Mesleki anlamda son derece doğru ve güzel bir çalışma ortamı var. Geldiğimiz gün gibi değil. Bu konuda hem Konya halkına, sporu seven, Konyaspor'u seven, futbolu seven, sadece sahaya gelerek takımın yanında olan değil, aynı zamanda medyadan Konyaspor'u bir şekilde izleyen ve kalbi Konya şehri ve Konyaspor ile atan Konya halkına bu anlamda müteşekkirim. Aynı zamanda o halkın içinden çıkan, geldiğimizde her ne kadar da birbirimizi tanıdığımızı düşünsek de başkan ve diğer yönetici arkadaşlar içinde söylüyorum bunu. Sıkıntılı bir evre... Bu sıkıntılı evreyi geçerken de bir takım sıkıntılı kararlar veriliyor. Bunun sonuçlarını alırken de sıkıntılı süreçler geçiyor. Bu dönemde birbirimizi anlama konusunda zaman zaman sıkıntılar çeksek de özellikle son dönemde takımla ilgili alınan kararlarda ve tasarruflarda bize fazlasıyla yardımcı olan yönetim kurulunun da bu anlamda hakkını teslim etmek lazım. Dolayısıyla bizim sadece mesleki anlamda burada bir şeyleri yapma gayretimiz bir yere kadardı. Özellikle bir kez daha söylüyorum. Konyaspor ile ilgili Konya halkının ve aynı zamanda içlerinden çıkan yöneticilerin bu anlamda bize yardımları olmasa bu halde olumlu anlamda bahsetme şansına sahip olamayabilirdik. Hakkını teslim etmek gerekiyor. Aynı zamanda da çalıştığımız gruplar içerisindeki en değerli gruplardan bir tanesi buradaki futbolcu grubu. Yani bunun altını da şu şekilde çizmek lazım. Sürekli bir adım daha öne geçebilmek için mücadele eden bir grup. Bu bir adım öne geçmek futbolda çok uzun süreçler alabiliyor. Fazla tekrarlar, fazla antrenmanlar. Bu adımları atmak için çaba harcayan, gayret gösteren bir grup var. O gruba da bir kere daha teşekkür ediyorum. Dolayısıyla kendi adıma ve antrenör grubumuz adına ikinci dönemin son derece verimli geçtiğini söyleyebilirim. Bunu pekiştiren bir şey daha ilave etmeliyim. Bu anlattığım Konyaspor Kulübü'nü oluşturan unsurların birbirlerine yardımının ötesinde aynı zamanda söylememiz gereken en önemli şeylerden bir tanesi de bizim ne verebildiğimizdi. Bu anlamda bir şeyler kattıysak mutluluğumuzu bir kat daha arttırır bu durum" dedi.
"Eğer kalite istiyorsak, kalite sunmak zorundayız"
Tesisleşme konusunda yapılan çalışmalar ile ilgili de konuşan Aykut Kocaman, "Şu an içerisinde bulunduğumuz Kayacık Tesislerimiz bir futbol takımı için son derece yeterli ve konforlu bir tesis. Bunu sahalar ve çalışma ortamından dolayı söylüyorum. Yoksa buranın tefrişatından dolayı söylemiyorum. Çok daha eksikleri var. Bunları tamamlamamız lazım. Ama var olan yerden burası nispeten çok iyi antrenman koşullarına sahip bir yer. Şunu bir kez daha vurgulamak gerekiyor. İyi bir takım için, sürekliliği olan, başarılı olmak isteyen kaliteli bir takım için önce kaliteli şartlar sunmak lazım. Oyuncuların ve personelin ödemelerinden tutunda onları çalıştıracağınız yerlere, tedavilerine, zaman zaman konaklaması ve yiyeceklerine kadar pek çok şey bir araya gelerek gerçek kaliteyi oluşturuyor. Eğer kalite istiyorsak kalite sunmak zorundayız. Yani bunun dünyada başka da bir yolu yok. Bu anlamda buralar kalite sunma açısından yol almayı gösteriyor. Henüz o aşamada olduğunu söyleyemem ama yol aldığını görüyoruz. Umarım bu devam eder. Yarınlarda mutlaka Konyaspor'un grafiğinde inişler-çıkışlar olacaktır. Ama buraları geliştirdiği zaman bu inişlerin çıkışların arası çok az olacaktır. Genel eğim hep yukarıya doğru olacaktır. Dilerim bu konuda küçükte olsa bir katkımız olmuştur" diye konuştu.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.