Yaylalarda yapılan tereyağının tadı, doğanın saflığını ve temizliğini her lokmada hissettirir. Peki, bu eşsiz tereyağı sofralarımıza nasıl geliyor?

Yaz aylarında hayvanlar otlatılmak için yaylalara çıkarılır. Bu dönemde hayvanlar, dağların serin ve bol oksijenli havasında, en doğal otlarla beslenir. Bu doğal beslenme, sütlerine ve dolayısıyla üretilen tereyağına da yansır. Süt sağıldıktan sonra, geleneksel yayık adı verilen aletle tereyağı yapılmaya başlanır.

Yayık, içinde süt veya yoğurdun çalkalanarak tereyağı haline getirildiği bir kapdır. Yayla tereyağı yapımında en önemli aşama, yayığın ritmik ve sabır gerektiren hareketlerle çalkalanmasıdır. Çalkalama süreci boyunca süt yavaş yavaş ayrışır ve sonunda altın sarısı tereyağı elde edilir. Bu tereyağı, hem kokusu hem de lezzetiyle marketlerden alınan tereyağlarından çok farklıdır; adeta yaylanın ruhunu taşır.

Yaylada geçirilen bu zaman dilimi, sadece tereyağı üretmek değil, aynı zamanda doğayla bütünleşmek, toplulukla birlikte olmak ve gelenekleri yaşatmaktır. Yayık yaymak, yaylada zamanı dolu dolu geçirmenin ve emeğin somut bir karşılığını almanın en güzel yollarından biridir. Yayla tereyağı, doğallığın ve emeğin eşsiz bir ürünüdür ve bu yüzden sofralarda her zaman özel bir yere sahiptir.

Yaylada geçirilen bu zamanın sonunda elde edilen tereyağı, sadece bir besin değil, yayla yaşamının, doğanın ve geleneksel üretim yöntemlerinin bir simgesidir. Bu yüzden yayla tereyağı, gerçekten bi başkadır.